Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : erâ
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 351
  1. 10-Yunus 4
    şerâbun : bir içki, içecek bir şey
  2. 10-Yunus 17
    mimmen ifterâ : iftira edenden
  3. 10-Yunus 37
    en yufterâ : uydurulmuş
  4. 10-Yunus 38
    yekûlûne ifterâ-hu : onu uydurdu mu
  5. 101-Kâria 4
    ke el ferâşi : kelebekler, pervaneler gibi
  6. 11-Hûd 13
    yekûlûne ifterâ-hu : onu uydurdu diyorlar
  7. 11-Hûd 18
    mimmen (min men) ifterâ : iftira edenden
  8. 11-Hûd 27
    nerâ-ke : biz, seni görmüyoruz
  9. 11-Hûd 27
    ve mâ nerâ-ke : ve görmüyoruz seni
  10. 11-Hûd 27
    erâzilu-nâ : bizden aşağı (fakir, zayıf ve aciz)
  11. 11-Hûd 27
    ve mâ nerâ : ve biz görmüyoruz
  12. 11-Hûd 29
    erâ-kum : sizi görüyorum
  13. 11-Hûd 35
    ifterâhu : onu uydurdu
  14. 11-Hûd 54
    ı'terâ-ke : sana isabet etti, çarptı
  15. 11-Hûd 71
    ve min verâi : ve arkasından
  16. 11-Hûd 84
    erâ-kum : sizi görüyorum
  17. 11-Hûd 91
    le nerâ-ke : cidden seni görüyoruz
  18. 11-Hûd 92
    verâe-kum : arkanıza
  19. 12-Yusuf 20
    derâhime : dirhemler
  20. 12-Yusuf 21
    ellezî işterâ-hu : onu satın alan kişi
  21. 12-Yusuf 25
    men erâde : isteyen kimse
  22. 12-Yusuf 30
    le nerâ-hâ : onu görüyoruz
  23. 12-Yusuf 36
    erâ-nî : beni, kendimi görüyorum
  24. 12-Yusuf 36
    erâ-nî : görüyorum
  25. 12-Yusuf 36
    nerâ-ke : seni görüyoruz
  26. 12-Yusuf 43
    erâ : görüyorum
  27. 12-Yusuf 78
    nerâ-ke : seni görüyoruz
  28. 12-Yusuf 81
    seraka : hırsızlık yaptı
  29. 12-Yusuf 111
    yufterâ : uydurulur
  30. 13-Ra'd 3
    es semerâti : ürünler, meyveler
  31. 13-Ra'd 11
    erâde allâhu : Allah diler
  32. 13-Ra'd 21
    mâ emerallâhu (emre allâhu) : Allah'ın emrettiği şeyi
  33. 14-İbrahim 16
    min verâi-hi : onun arkasında, ardında
  34. 14-İbrahim 17
    ve min verâi-hi : ve onun arkasından
  35. 14-İbrahim 32
    min es semerâti : ürünlerden
  36. 14-İbrahim 37
    min es semerâti : ürünlerden
  37. 14-İbrahim 50
    serâbîlu-hum : onların gömlekleri
  38. 15-Hicr 18
    isteraka : hırsızlık yaptı (gaybî bilgileri çalmak istedi)
  39. 16-Nahl 11
    ve min kulli es semerâti : ve meyvelerin (ürünlerin) her türlüsünden
  40. 16-Nahl 13
    zerae : yoktan varedip, çoğalttı
  41. 16-Nahl 67
    ve min semerâtin : ve meyvelerden
  42. 16-Nahl 69
    min kulli es semerâti : meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
  43. 16-Nahl 81
    serâbîle \n(sirbâl) : gömlekler, zırhlar (savaşta korunmak için yapılan demir giysiler) \n: (gömlek)
  44. 16-Nahl 81
    ve serâbîle : ve gömlekler, zırhlar (savaşta korunmak için yapılan demir) giysiler)
  45. 17-İsrâ 19
    erâde el âhırete : ahireti istedi
  46. 17-İsrâ 37
    merehan (merah) : gururlanarak, azametle (aşırı sevinç, gurur)
  47. 17-İsrâ 103
    erâde : istedi, diledi
  48. 18-Kehf 15
    mimmenifterâ : iftira eden kimseden
  49. 18-Kehf 31
    alel erâiki (alâ el erâiki) : tahtlar üzerinde, üzerine
  50. 18-Kehf 79
    eradtu : ben istedim
  51. 18-Kehf 79
    verâe-hum : onların arkasında
  52. 18-Kehf 82
    fe erâde : bu sebeple diledi, istedi
  53. 18-Kehf 99
    ve teraknâ : ve biz terkettik, bıraktık
  54. 19-Meryem 5
    min verâî : benim arkamdan, benden sonra
  55. 19-Meryem 26
    terayinne : görürsün
  56. 2-Bakara 26
    erâde : diledi
  57. 2-Bakara 27
    emera : emretti
  58. 2-Bakara 55
    nerâ : biz görürüz
  59. 2-Bakara 86
    eşteravu : satın aldılar
  60. 2-Bakara 90
    işterav : sattılar, satın aldılar
  61. 2-Bakara 91
    bi mâ verâe-hu : onun arkasındaki şeyi
  62. 2-Bakara 101
    verâe : arka
  63. 2-Bakara 102
    men işterâ-hu : onu satın alan kimseler
  64. 2-Bakara 126
    min es semerâti : meyvelerden
  65. 2-Bakara 144
    nerâ : görüyoruz
  66. 2-Bakara 155
    ve es semerâti : ve semereler, ürünler
  67. 2-Bakara 158
    ı'temera : ziyaret yaptı, umre yaptı, Beytullah'ı ziyaret etti
  68. 2-Bakara 165
    ve lev yerâ : ve keşke görselerdi (bilselerdi)
  69. 2-Bakara 165
    iz yeravne : gördüklerinde, gördükleri zaman
  70. 2-Bakara 167
    haserâtin : hasara uğrayan
  71. 2-Bakara 175
    işteravû : satın aldılar
  72. 2-Bakara 196
    mâ isteysera : kolay gelen şey 9 - min el hedyi
  73. 2-Bakara 196
    isteysera : kolayına gelen
  74. 2-Bakara 226
    terabbusu : beklerler
  75. 2-Bakara 228
    yeterabbasne : dururlar, beklerler
  76. 2-Bakara 228
    in erâdû : eğer isterlerse
  77. 2-Bakara 230
    en yeterâceâ : dönmeleri
  78. 2-Bakara 232
    izâ terâdav : razı oldukları taktirde
  79. 2-Bakara 233
    erâde : istedi
  80. 2-Bakara 233
    in erâdâ : eğer ikisi isterlerse
  81. 2-Bakara 233
    terâdın : rıza alınarak, razı olarak
  82. 2-Bakara 233
    ve in eradtum : ve eğer isterseniz
  83. 2-Bakara 234
    yeterabbasne : dururlar, beklerler
  84. 2-Bakara 243
    e lem tera : görmedin mi
  85. 2-Bakara 246
    e lem tera ilâ : görmedin mi
  86. 2-Bakara 248
    terake : terketti, bıraktı
  87. 2-Bakara 249
    men igterafe : avuçlayan kimse
  88. 2-Bakara 250
    ve lemmâ berazû : ve karşısına çıktıkları zaman
  89. 2-Bakara 258
    e lem tera ilâ : ... a bakmadın mı, görmedin mi
  90. 2-Bakara 259
    ve şerâbi-ke : ve içeceğin
  91. 2-Bakara 264
    terake-hu : onu terketti, onu bıraktı
  92. 2-Bakara 266
    fe ıhterakat : böylece yaktı
  93. 20-Tâ-Hâ 6
    ve mâ tahte es serâ : ve nemli toprağın altında olan şeyler
  94. 20-Tâ-Hâ 46
    ve erâ : ve görürüm
  95. 20-Tâ-Hâ 61
    men ifterâ : iftira eden
  96. 20-Tâ-Hâ 107
    terâ : göremezsin, görmezsin
  97. 20-Tâ-Hâ 135
    terabbesû : bekleyin
  98. 21-Enbiyâ 5
    ifterâ-hu : onu uydurdu
  99. 21-Enbiyâ 70
    ve erâdû : ve istediler
  100. 21-Enbiyâ 97
    vakterabe (ve ıkterabe) : ve yaklaştı
  101. 21-Enbiyâ 99
    mâ veradû-hâ : ona girmediler
  102. 22-Hac 2
    teravne-hâ : onu görürsünüz
  103. 22-Hac 2
    ve terâ : ve görürsün
  104. 22-Hac 5
    ve terâ el arda : ve arzı (yeryüzünü) görürsün
  105. 22-Hac 18
    e lem tera : görmedin mi (görmüyor musun)
  106. 22-Hac 22
    erâdû : istediler
  107. 23-Mü'minûn 7
    verâe zâlike : bunun arkasında, bunun ötesinde
  108. 23-Mü'minûn 25
    terabbasû : bekleyin, gözetim altında tutun
  109. 23-Mü'minûn 38
    raculunifterâ (raculun ifterâ) : iftira eden bir adam
  110. 23-Mü'minûn 100
    ve min verâi-him : ve onların arkalarından
  111. 24-Nûr 31
    zahera : zahir oldu
  112. 24-Nûr 33
    in eradne : eğer istedilerse (isterlerse)
  113. 24-Nûr 35
    min şeceratin : ağaçtan
  114. 24-Nûr 39
    ke serâbin : serap gibidir
  115. 24-Nûr 40
    lem yeked yerâ-hâ : neredeyse onu göremez
  116. 24-Nûr 41
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  117. 24-Nûr 43
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  118. 24-Nûr 43
    fe tera : böylece görürsün
  119. 25-Furkan 2
    kaddera-hu : ona takdir etti
  120. 25-Furkan 4
    ifterâ-hu : onu uydurdu
  121. 25-Furkan 21
    nerâ : görürüz
  122. 25-Furkan 53
    merace : serbest bıraktı
  123. 25-Furkan 62
    erâde : istedi
  124. 25-Furkan 62
    erâde : istedi
  125. 26-Şuarâ 21
    fe ferartu : o zaman kaçtım
  126. 26-Şuarâ 61
    terâe : görüyorlar
  127. 26-Şuarâ 85
    min veraseti : varislerden
  128. 26-Şuarâ 201
    yeravu : görürler
  129. 26-Şuarâ 218
    yerâ-ke : seni görür
  130. 26-Şuarâ 225
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  131. 27-Neml 20
    erâ : görmüyorum
  132. 27-Neml 88
    ve terâ : ve görürsün
  133. 28-Kasas 12
    el merâdıa : süt anneler
  134. 28-Kasas 16
    gafera lehu : onu bağışladı
  135. 28-Kasas 18
    yeterakkabu : gözetleyerek, gözleyerek
  136. 28-Kasas 19
    erâde : istedi
  137. 28-Kasas 21
    yeterakkabu : gözetleyerek, gözleyerek
  138. 28-Kasas 30
    min eş şecerati : ağaçtan
  139. 28-Kasas 48
    tezâhera : yardımlaştı, arka çıktı, destekledi
  140. 28-Kasas 57
    semerâtu : ürünler
  141. 29-Ankebût 68
    ifterâ : iftira etti
  142. 3-Âl-i İmrân 13
    yeravne-hum : onları görüyor
  143. 3-Âl-i İmrân 23
    e lem tera : görmedin mi
  144. 3-Âl-i İmrân 94
    ifterâ : iftira etti
  145. 3-Âl-i İmrân 152
    erâ-kum : size gösterdiği şey
  146. 3-Âl-i İmrân 177
    eşteravu : satın aldılar
  147. 3-Âl-i İmrân 187
    verâe zuhûrihim : sırtlarının arkasına
  148. 3-Âl-i İmrân 187
    ve eşterav bi-hî : ve onu sattılar
  149. 30-Rûm 9
    eksera : daha çok
  150. 30-Rûm 48
    terâ : görürsün
  151. 31-Lokman 18
    merahan : böbürlenerek
  152. 32-Secde 3
    ifterâ-hu : onu uydurdu
  153. 32-Secde 12
    terâ : görürsün
  154. 32-Secde 20
    erâdû : istediler
  155. 33-Ahzâb 17
    erâde : istedi, diledi
  156. 33-Ahzâb 17
    erâde : istedi, diledi
  157. 33-Ahzâb 21
    ve zekerallâhe (zekere allâhe) : ve Allah'ı zikretti
  158. 33-Ahzâb 28
    serâhan : bırakma
  159. 33-Ahzâb 49
    serâhan : bırakarak, bırakış
  160. 33-Ahzâb 50
    in erâde : eğer isterse
  161. 33-Ahzâb 53
    min verâi : arkasından
  162. 33-Ahzâb 67
    ve kuberâe-nâ : ve büyüklerimiz
  163. 34-Sebe 8
    efterâ : iftira etti, uyduruyor
  164. 34-Sebe 31
    terâ : görürsün
  165. 34-Sebe 51
    ve lev terâ : ve şâyet görsen
  166. 35-Fâtır 8
    haserâtin : hasretler, hüzünler
  167. 35-Fâtır 12
    şerâbu-hu : onun içimi
  168. 35-Fâtır 12
    ve terâ : ve görürsün
  169. 35-Fâtır 27
    semerâtin : ürünler, meyveler
  170. 36-Yâsin 56
    alâ el erâiki : tahtlar üzerinde
  171. 36-Yâsin 77
    ve lem yera : ve görmüyorlar, görmediler
  172. 36-Yâsin 82
    izâ erâde : irade ettiği, dilediği zaman
  173. 37-Sâffât 91
    ferâga ilâ : ile ilgilendi
  174. 37-Sâffât 93
    ferâga : ilgilendi, boşalttı, devirdi
  175. 37-Sâffât 98
    fe erâdû : bunun üzerine istediler, sonra istediler
  176. 37-Sâffât 102
    erâ : gördüm
  177. 37-Sâffât 102
    terâ : görüyorsun
  178. 38-Sâd 42
    ve şerâbun : ve içecek, içilecek şey
  179. 38-Sâd 51
    ve şerâbin : ve içecek
  180. 38-Sâd 62
    nerâ : görmüyoruz
  181. 39-Zümer 4
    erâde : istedi, diledi
  182. 39-Zümer 21
    terâ-hu : onu görürsün
  183. 39-Zümer 38
    erâde-niye : benim için diledi
  184. 39-Zümer 38
    erâde-nî : benim için diledi
  185. 39-Zümer 58
    terâ : görürsün
  186. 39-Zümer 60
    terâ : görürsün
  187. 39-Zümer 71
    zumeran : zümre zümre
  188. 39-Zümer 73
    zumeran : zümre, zümre
  189. 39-Zümer 75
    ve terâ : ve görürsün
  190. 4-Nisâ 7
    terake : geriye bıraktı
  191. 4-Nisâ 7
    terake : geriye bıraktı
  192. 4-Nisâ 9
    lev terakû : eğer bırakmış olsalardı
  193. 4-Nisâ 11
    mâ terake : bırakılan şey, mal, miras
  194. 4-Nisâ 11
    terake : terk etti, bıraktı
  195. 4-Nisâ 12
    mâ terake : bırakılan şeyler
  196. 4-Nisâ 12
    terakne : bıraktı
  197. 4-Nisâ 12
    teraktum : siz bıraktınız
  198. 4-Nisâ 12
    teraktum : siz bıraktınız
  199. 4-Nisâ 12
    eksera : daha çok
  200. 4-Nisâ 20
    eradtum : siz istediniz
  201. 4-Nisâ 24
    verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar
  202. 4-Nisâ 24
    terâdaytum : razı oldunuz (anlaştınız)
  203. 4-Nisâ 29
    an terâdın : rızanız, razı olmanız
  204. 4-Nisâ 33
    terake : bıraktı
  205. 4-Nisâ 48
    ifterâ : iftira etti
  206. 4-Nisâ 49
    e lem tera : görmedin mi?
  207. 4-Nisâ 51
    e lem tera : görmedin mi?
  208. 4-Nisâ 60
    lem tera : sen görmedin
  209. 4-Nisâ 62
    eradnâ : biz istedik
  210. 4-Nisâ 64
    Vestagfera (ve istagfera) : ve istiğfar etti, tövbe etti, mağfiret diledi
  211. 4-Nisâ 65
    şecera : çekiştiler
  212. 4-Nisâ 77
    lem tera : görmedin
  213. 4-Nisâ 81
    izâ berazû : ayrıldıkları zaman
  214. 4-Nisâ 96
    deracâtin : dereceler
  215. 4-Nisâ 105
    erâka : sana gösterdi
  216. 4-Nisâ 114
    emera : emretti
  217. 4-Nisâ 141
    yeterabbesûne : gözlüyorlar
  218. 4-Nisâ 176
    terake : terketti, bıraktı
  219. 4-Nisâ 176
    terake : bıraktı
  220. 40-Mü'min 29
    erâ : benim gördüğüm şey, benim görüşüm
  221. 41-Fussilet 39
    terâ : görürsün
  222. 41-Fussilet 47
    semerâtin : ürünler, meyveler
  223. 42-Şûrâ 21
    şeraû : şeriat kıldılar
  224. 42-Şûrâ 22
    terâ : görürsün
  225. 42-Şûrâ 24
    ifterâ : iftira attı, uydurdu
  226. 42-Şûrâ 44
    ve terâ : ve görürsün
  227. 42-Şûrâ 45
    ve terâ-hum : ve onları görürsün
  228. 42-Şûrâ 51
    min verâi : arkasından
  229. 43-Zuhruf 26
    berâun : uzak, ayrı
  230. 45-Câsiye 10
    min verâi-him : onların arkalarından
  231. 45-Câsiye 21
    icterahû : yaptılar, işlediler
  232. 45-Câsiye 28
    ve terâ : ve görürsün
  233. 46-Ahkaf 8
    ifterâ-hu : onu uydurdu
  234. 46-Ahkaf 23
    erâ-kum : sizi görüyor
  235. 47-Muhammed 10
    demmerallâhu : Allah'ın dumura uğrattığı, helâk ettiği
  236. 47-Muhammed 15
    es semerâti : ürünler, meyveler
  237. 48-Fetih 11
    erâde : irade etti, diledi
  238. 48-Fetih 11
    erâde : irade etti, diledi
  239. 48-Fetih 29
    terâ-hum : onları görürsün
  240. 49-Hucurât 4
    min verâi : arkasından
  241. 5-Mâide 6
    ilâ el merâfikı : dirseklere kadar
  242. 5-Mâide 12
    isney aşera : on iki
  243. 5-Mâide 17
    in erâde : eğer dilerse, isterse
  244. 5-Mâide 52
    terâ : görürsün
  245. 5-Mâide 62
    ve terâ kesîran : ve çoğunu görürsün
  246. 5-Mâide 80
    terâ : görürsün
  247. 5-Mâide 83
    terâ : görürsün
  248. 52-Tûr 30
    neterabbesu : gözlüyoruz, bekliyoruz
  249. 52-Tûr 31
    terabbesû : gözleyin, bekleyin
  250. 52-Tûr 31
    min el muterabbisîne : gözetleyenlerden, bekleyenlerden
  251. 53-Necm 12
    yerâ : gördüğü şey
  252. 53-Necm 35
    yerâ : görüyor
  253. 54-Kamer 7
    cerâdun : çekirgeler
  254. 54-Kamer 43
    berâetun : bir beraat mı var
  255. 57-Hadid 12
    terâ : görürsün
  256. 57-Hadid 13
    verâe-kum : arkanıza
  257. 57-Hadid 20
    fe terâ-hu : o zaman onu görür
  258. 59-Haşr 14
    min verâi : arkasından
  259. 6-En'âm 21
    ifterâ : iftira etti
  260. 6-En'âm 27
    ve lev terâ : ve görsen (görseydin)
  261. 6-En'âm 30
    ve lev terâ : ve görsen (görseydin)
  262. 6-En'âm 60
    mâ cerahtum : kazandığınız şeyler
  263. 6-En'âm 74
    erâ-ke : seni görüyorum
  264. 6-En'âm 93
    mim men ifterâ : iftira eden kimseden
  265. 6-En'âm 93
    terâ : görürsün
  266. 6-En'âm 93
    gamerâti el mevti : ölümün şiddetinde
  267. 6-En'âm 94
    verâe zuhûri-kum : (sizin) arkanızda
  268. 6-En'âm 94
    ve mâ nerâ : ve görmüyoruz
  269. 6-En'âm 99
    muterâkiben : üst üste olan
  270. 6-En'âm 144
    mimmenifterâ \n(min men ifterâ) : iftira eden kimseden
  271. 61-Saf 7
    ifterâ : uydurdu
  272. 66-Tahrim 4
    tezâherâ : yardımlaşırsanız
  273. 67-Mülk 3
    terâ : göremezsin
  274. 67-Mülk 3
    terâ : görüyorsun
  275. 69-Hâkka 7
    terâ : görürsün
  276. 69-Hâkka 8
    terâ : görürsün, görüyor musun
  277. 7-A'râf 27
    yerâ-kum : sizleri görür
  278. 7-A'râf 37
    mimmen ifterâ : iftira eden kimseden
  279. 7-A'râf 57
    min kulli es semerâti : bütün ürünlerden
  280. 7-A'râf 60
    le nerâ-ke : gerçekten seni görüyoruz
  281. 7-A'râf 66
    le nerâ-ke : mutlaka, gerçekten seni görüyoruz
  282. 7-A'râf 130
    min es semerâti : ürünlerden
  283. 7-A'râf 133
    ve el cerâde : ve çekirgeler (çekirge afeti)
  284. 7-A'râf 143
    len terâ-nî : beni asla göremezsin
  285. 7-A'râf 143
    sevfe terâ-nî : sen beni göreceksin
  286. 7-A'râf 198
    ve terâ-hum : ve onları görürsün
  287. 70-Meâric 7
    ve nerâ-hu : ve biz onu görüyoruz
  288. 70-Meâric 17
    men edbera : arkasını dönen kimse
  289. 70-Meâric 31
    verâe : arkası
  290. 71-Nuh 15
    e lem terav : görmüyor musunuz
  291. 71-Nuh 16
    el kamera : kamer, ay
  292. 72-Cin 10
    erâde : diledi
  293. 72-Cin 12
    heraben : kaçarak
  294. 74-Müddessir 23
    edbera : arkasını döndü
  295. 74-Müddessir 23
    ve istekbera : ve büyüklük tasladı, kibirlendi.
  296. 74-Müddessir 31
    erâde : murad etti, diledi
  297. 74-Müddessir 33
    iz edbera : arkasına döndüğü, dönüp gittiği an
  298. 75-Kıyamet 26
    et terâkiye : köprücük kemiği
  299. 76-İnsan 13
    el erâiki : tahtlar
  300. 76-İnsan 13
    lâ yeravne : görmezler
  301. 76-İnsan 27
    verâe-hum : arkalarına
  302. 77-Mürselât 32
    bi şerarin : kıvılcımlar
  303. 78-Nebe 20
    serâben : serap, hayal
  304. 78-Nebe 24
    şerâben : içecek
  305. 79-Nâziât 20
    erâ-hu : ona gösterdi
  306. 79-Nâziât 36
    yerâ : görecek
  307. 8-Enfâl 4
    deracâtun : dereceler (vardır)
  308. 8-Enfâl 43
    erâke-hum : onları sana gösterdi
  309. 8-Enfâl 48
    terâet el fietâni : iki topluluk (birbirini) gördü
  310. 8-Enfâl 48
    erâ : görüyorum
  311. 8-Enfâl 50
    ve lev terâ : ve görseydin
  312. 80-Abese 12
    zekera-hu : onu zikretti, öğüt aldı
  313. 80-Abese 14
    mutahheratin : mutahhar kılınmış olan, temiz olan
  314. 80-Abese 15
    seferatin : sefir, elçi (kâtip)
  315. 80-Abese 16
    beraratin : birr sahipleri, hayır ve takva sahibi olanlar, sadık, dürüst olanlar
  316. 80-Abese 17
    ekfera-hu : o çok nankör
  317. 80-Abese 19
    kaddera-hu : ona kader tayin etti, gelişimini programladı ve ömür tayin etti
  318. 80-Abese 20
    yessera-hu : ona kolaylaştırdı
  319. 80-Abese 21
    akbera-hu : onu kabire koydurdu
  320. 80-Abese 22
    enşera-hu : onu diriltti
  321. 80-Abese 23
    emera-hu : ona emretti
  322. 80-Abese 40
    gaberatun : toz bürünmüş, tozlu, toza toprağa bulanmış
  323. 80-Abese 41
    kateratun : kara, karanlık
  324. 80-Abese 42
    el feceratu : facir
  325. 83-Mutaffifin 23
    el erâiki : tahtlar
  326. 83-Mutaffifin 35
    el erâiki : tahtlar
  327. 84-İnşikak 10
    verâe : arka
  328. 85-Bürûc 20
    verâi-him : onların arkası
  329. 86-Târık 7
    ve et terâibu : ve göğüs kemikleri, göğüs kafesi
  330. 86-Târık 9
    es serâiru : sırlar, gizli şeyler
  331. 88-Ğâşiye 16
    ve zerâbiyyu : ve süslü, kıymetli yaygılar, halılar
  332. 9-Tevbe 1
    berâetun : bir beraattir, bir uyarı, bir ihtar (saldırmazlığın sona ermesi için)
  333. 9-Tevbe 24
    fe terabbesû : artık bekleyin, gözetleyin
  334. 9-Tevbe 36
    inde allâhi isnâ aşera : Allah'ın katında on iki
  335. 9-Tevbe 45
    yeteraddedûne : tereddüt ederler, bocalarlar
  336. 9-Tevbe 46
    erâdû el hurûce : çıkmak istediler
  337. 9-Tevbe 52
    hel terabbesûne : bekliyor musunuz, ... mı bekliyorsunuz
  338. 9-Tevbe 52
    neterabbesu : bekliyoruz
  339. 9-Tevbe 52
    fe terabbasû : artık bekleyin
  340. 9-Tevbe 52
    muterabbisûne : bekleyenler
  341. 9-Tevbe 94
    ve se yerâ allâhu : ve Allah görecek
  342. 9-Tevbe 98
    ve yeterabbesu : ve bekler
  343. 9-Tevbe 105
    fe se yerâ allâhu : o zaman, halbuki Allah görecek
  344. 9-Tevbe 111
    inne allâhe işterâ : muhakkak ki Allah satın aldı
  345. 9-Tevbe 127
    hel yerâ-kum : sizi gören var mı
  346. 90-Beled 7
    en lem yera-hû : onu görmeyeceğini, görmediğini
  347. 94-İnşirâh 7
    feragte : sen boş kaldın (meşguliyetin bitti)
  348. 96-Alak 12
    emera : emretti
  349. 96-Alak 14
    yerâ : görüyor
  350. 99-Zilzâl 7
    yera-hu : onu görür
  351. 99-Zilzâl 8
    yera-hu : onu görür