11- Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile (görmeden) Rahman'a haşyet (saygı dolu korku) duyan kimseyi uyarıp-korkutursun. İşte onu mağfiret (bağışlanma) ve kerim (üstün-şerefli) bir ecirle-mükafatla müjdele.
12- (Şüphesiz ki) Biz, ölüleri Biz diriltiriz. Onların önceden gönderdiklerini ve (geride bıraktıkları) eserlerini de Biz yazarız. Biz her şeyi mübin (apaçık) bir Kitab'ta (Levh-i Mahfuz'da) sayıp-tesbit etmişizdir.
14- Hani Biz onlara iki (elçi) göndermiştik fakat onlar ikisini de yalanlamışlardı. Biz de (iki elçiyi) bir üçüncüyle güçlendirdik. (Onlara) dediler ki "Biz size gönderilmiş elçileriz.
15- (Onlar ise) "Siz bizim benzerimiz olan bir beşerden başkası değilsiniz. Rahman (olan Allah size) herhangi bir şey indirmiş değildir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz" dediler.
18- Onlar dediler ki "Biz sizlerden dolayı gerçekten uğursuzluğa uğradık. Eğer (bu söylediklerinize) bir son vermeyecek olursanız, andolsun ki sizi taşa tutacağız ve bizden size mutlaka elim-acıklı bir azab dokunacaktır."
19- (Elçiler) dediler ki "Uğursuzluğunuz (sizin kendinizde) sizinle beraberdir. Size öğüt verildi diye mi (uğursuzluğa uğradınız)? Hayır, siz haddi aşan bir kavimsiniz."
23- Ben O'ndan başka ilahlar edinir miyim? Rahman (olan Allah) bana bir zarar dileyecek olsa, onların şefaati bana hiçbir yarar sağlamaz ve onlar beni kurtaramazlar.
24اِنّ۪ٓي اِذاً لَف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ
24- Ben o zaman apaçık bir sapıklık içinde olmuş olurum.
25اِنّ۪ٓي اٰمَنْتُ بِرَبِّكُمْ فَاسْمَعُونِۜ
25- Ben sizin Rabbinize iman ettim. (Artık) beni dinleyip-işitin.
36- Yerin bitirmekte olduklarından, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden bütün çiftleri yaratan (Allah sübhandır) yücedir-kusurlardan münezzehtir.
38- Güneş de kendisi için (belirlenmiş yörüngeyle) bir müstakarra (karar bulup duracağı yere) doğru akıp-gitmektedir. Bu, Aziz ve Alim'in (üstün olan ve herşeyi hakkıyle bilenin) takdiridir.
39- Ay için de (size her gün farklı gözükeceği) menziller takdir ettik. O (bu menzillerde görenler için) eski-eğri bir hurma dalı gibi (hilal) olur da (sonra doğuda kaybolup, batıda yeni ayın hilali olarak) geri döner.
40- Ne güneşin aya erişip-yetişmesi (şemsi ve kameri yılın aynı olması) uygundur, ne de (yıllık-genel ortalama da) gecenin gündüzü geçmesi. Herbiri (kendileri için belirlenmiş) bir felekte-yörüngede yüzüp gitmektedirler.
47- Onlara "Size Allah'ın rızık olarak verdiklerinden infak edin" denildiği zaman o küfre sapanlar iman edenlere dediler ki "Dilediği takdirde Allah'ın doyuracağı kimseyi biz mi doyuralım? Siz gerçekten apaçık bir sapıklık-şaşkınlık içindesiniz."
52- (Birbirlerine) derler ki "Eyvahlar bize. Yattığımız-uyuduğumuz yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu (diriliş kesinlikle) Rahman'ın vadettiğidir. (Demek ki bütün resuller) gönderilenler doğru söylemiş."
81- Gökleri ve yeri yaratan, kendileri gibisini yaratmaya kadir değil mi? Elbette kadirdir. O Hallak'tır (her şeyi yaratandır), Alim'dir (herşeyi hakkıyle bilendir).