Eski Masaüstü Görünüm

Dünyanın Tüm İktidar ve Güç Sahiplerine Açık Mektup


Rahmân ve Rahîm Olan Allah’ın Adıyla!

Allah birdir. O’ndan başka ilah yoktur. Göklerin, yerin ve ikisinin arasındakilerin, Arş-ı Âzam’ın, hesap gününün sahibidir. O'nun şanı yücedir. Bütün eksikliklerden ve kusurlardan münezzehtir, Sübhan'dır.

Kuvvet ve şeref bütünüyle Allah'a aittir!

Gönderdiği son peygamber Muhammed (S.A.V.) ve gönderdiği son kitap Kur’an-ı Kerim’dir.

Kur’an-ı Kerim, içerisinde hiçbir çelişkinin bulunmadığı 'korunmuş' kitaptır, kendisinden önce gönderilen peygamberleri ve kitapları tasdik eder.

 

O, sana Kitabı Hak ve ellerinde (kitabdan) olanı doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat'ı ve İncil'i de indirdi. (3-Âl-i İmrân 3)

 

Deyin ki "Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile (diğer) peygamberlere Rablerinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." (2-Bakara 136)

Sizleri, Kur’an-ı Kerim’in açık ayetlerine çağırıyoruz!

Sizleri, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a kulluğa ve O’na itaate davet ediyoruz!

 

Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki korunup-sakınasınız. (2-Bakara 21)

 

De ki "Allah'a ve Resulüne itaat edin". Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz ki Allah kâfirleri sevmez. (3-Âl-i İmrân 32)

 

  • Allah’a şirk koşmayın!

 

Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. … (4-Nisâ 36)

 

  • Bozgunculuk yapmayın!

 

… Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. (26-Şuarâ 183)

 

  • İnsanlara zulmetmeyin!

 

Yol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler aleyhinedir. İşte onlar için elim (acı) bir azap vardır. (42-Şûrâ 42)

 

  • Adaletle hükmedin!

 

Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. … (4-Nisâ 58)

 

  • Ekini ve nesilleri ifsad etmeyin!

 

O senden dönüp-ayrılınca yeryüzünde fesat çıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye koşar. Allah ise fesadı (bozgunculuğu ve kışkırtıcılığı) sevmez. (2-Bakara 205)

Sizlerden önce birçok ülke halkları ve idarecileri bu İlahi buyruklara davet edilmişler ve davete icabet edenler felah bulurken, daveti reddeden ülkeler topluca helak edilmişlerdir.

Şimdi sizler de aynı davet ve benzer akıbetlerle karşı karşıyasınız!

Eğer Allah’ın ayetlerini dikkate alır ve onlarla amel ederseniz, bu güzel davranışınızın karşılığını hem dünyada hem de ahirette fazlasıyla alırsınız.

 

Erkek olsun kadın olsun, mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa hiç şüphesiz Biz onu hoş-güzel bir hayatla yaşatırız ve onların mükafatlarını yaptıklarının daha güzeliyle veririz. (16-Nahl 97)

 

Ancak!

Allah’ın ayetlerini alaya alır, yalanlar veya inkâr ederseniz şunu biliniz..

İyi biliniz..!

Kesinlikle biliniz ki sizler de helak olacaksınız ve halklarınızın günahı da sizin üzerinize olacaktır.

Çünkü şanı yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın ayetlerini inkâr eden kavimleri, toplumları, ülkeleri helak edeceğini buyurmakta ve tecelli edecek bu hükmün kesin ve değişmeyen sünneti olduğunu beyan etmektedir.

 

Biz nice ülkeleri yıkıma uğrattık. Geceleri uyurlarken ya da gündüzün dinlenirlerken zorlu azabımız onlara geliverdi. (7-A’râf 4)

 

Yoksa o ülkelerin halkı geceleri uyurken, azabımızın onlara gelmeyeceğinden emin mi oldular? (7-A’râf 97)

 

… Onlar öncekilerin sünnetinden (onlara uygulanandan) başkasını mı gözleyip-beklemektedirler? Sen Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir tebdil (değişme-değiştirme) bulamazsın. Sen Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir tahvil de (azabı başka şeye çevirme, döndürme de) bulamazsın. (35-Fâtır 43)

Sizlere karşı elimizde silah ya da maddi güç değil, Kur’an-ı Kerim bulunmaktadır. Sizleri biz değil Allah tehdit etmektedir. Çünkü sizleri kendi kişisel görüşlerimizle değil, Allah’ın ayetleri ile Allah’a kulluğa davet etmekteyiz.

Lâtif ve Kerim Rabbimizden; hem kendimiz, hem sizler, hem de tüm insanlık için hidayet diliyoruz.

Selam, hidayete tabi olanların üzerinedir!

1 Mart 2025
insandergisi.com

 

 

 

 

Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim,

Değerli Kardeşlerimiz,

Es-Sâdık ve El-Müntakîm olan Rabbimize, bizleri bir Ramazan ayına daha eriştirdiği için hamd ediyor, başta ALAGAŞ hocamız olmak üzere Rabbisine kavuşan tüm müminlere rahmet diliyor ve tüm kardeşlerimizi selamlıyoruz; Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun..

Bu Ramazan ayında, merhum Mehmed Alagaş hocamızın, kıymeti bilinmemiş ve belki çok az anlaşılmış olan Rabbani Yol ve Sünnetullah isimli kitabını, birlikte değerlendirmek üzere gündeminize getirmek istedik. ‘İslami faaliyetlerde bulunmak’ iddiasındaki Müslümanların, birbiriyle ihtilaflı yüzlerce fırkaya/hizbe/cemaate ayrılmış durumda oldukları hepinizin malûmudur. Hakikat ve ‘yol’ arayışında olduğu dönemlerde, Alagaş hocamız da bu durumu yakinen yaşamış, gidilen yollardaki çelişkilere ve eğriliklere bizzat şahit olmuştur. Mehmed abimiz işte bu gözlemlerinden hareketle meseleyi kendisine dert edinmiş ve Kur’an-ı Kerim'de ‘gidilecek dosdoğru yol/Sırat-ı Mustakîm’ araştırması yapmaya başlamıştır. Bu çalışmaları neticesinde, Kerim Rabbimizin lütfu ve inâyetiyle; Resûlullah S.A.V. de dahil olmak üzere, Kur’an-ı Kerim’de kıssaları anlatılan resûllerin gittikleri ortak yolu tüm yönleri ile birlikte -Kur’an-ı Kerim bütünlüğü çerçevesinde- tespit etmiş ve ulaştığı hakikatleri Rabbani Yol ve Sünnetullah isimli kitabıyla ümmete ilan etmiştir (Rabbimiz kendisinden razı olsun).

Rabbani yolun ana ekseninde; davet, müjdeleme ve Sünnetullah ile uyarı/tehdit bulunmaktadır. Yukarıda okumuş olduğunuz açık mektup, işte bu yol için belki küçük bir adım olur ümidiyle kaleme alınmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Mektubun muhataplarına ulaşabilmesi ve gündeme gelmesi için, bu satırları okumakta olan siz değerli kardeşlerimizin desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. O yüzden sizlerden, bu açık mektubumuzu -mümkünse- muhataplarına doğrudan iletmenizi ya da ulaşabildiğiniz bütün mecralarda paylaşmanızı rica ediyoruz.

Hidayetten yüz çeviren ve yeryüzünü fesada boğan azgın ve zalim kâfirler için geri sayımın bir an önce başlaması ümidiyle..

Yapacağımız değerlendirme çalışmasının bütünlüğü açısından, Alagaş hocamızın meseleyi ele alırken ortaya koyduğu başlıkları aşağıda dikkatinize sunuyoruz. Böylece yazmak ve değerlendirmek istediğiniz konunun, hangi aşamaya karşılık geldiğini de görmüş olacaksınız İnşallah. Hayırlara vesile olması dileğiyle.

RABBANİ YOL ve SÜNNETULLAH

- Çarpık yollar :
Fırkalar, hizipler, cemaatler ve gidilen yollardaki eğrilikler.

- Niyet :
Yol eğri olsa da niyetin iyi olması yolu dosdoğru hale getirir mi?

- Yolda vahdet :
Dosdoğru yol üzerinde birleşmek.

- Konum tespiti :
Yaşadığımız çağı ve toplumu tanımlamak.

- Dâr meselesi :
Dâr’ul İslam, dâr’ul küfür, dâr’ul harp, dâr’ul cahiliye.

- Sünnetullah ve önemi :
Toplumlarla ilgili olarak Allah’ın değişmeyen kanunları.

- Davetin kapsamı :
Apaçık belgeler (Kur’an-ı Kerim ayetleri).
Müjdeleme ve Sünnetullah ile uyarı.
Helak edilen geçmiş kavimlerin hatırlatılması.

- Sünnetullah’ın gerçekleşmesi (genel) :
İslami kişilik.
Sünnetullah’a iman.
Mü’minlere vaadler.
Toplumların gafil halde iken helak edilmemeleri.

- Sünnetullah’ın gerçekleşmesi (helak edilecekler yönünden) :
Azabı acele istemeleri.
Mühlet.
Helakten önceki azap.
Sünnetullah’ın ertelenmemesi.
Sünnetullah’ın değişik tecellileri ve örnekler.

- Sünnetullah’ın gerçekleşmesi (sonuç) :
Peygamberlerin helakle ilgili duaları.
Merhamet.
Müminlerin kâfirlerden ayrılmaları.
Zalimler helak edilirken müminlerin kurtarılması.

- Kıyamet :
Son ve en büyük helak.

1 Mart 2025
insandergisi.com



Yorum Yap


Yorumlar yeniden eskiye doğru sıralanmıştır.
Sıralamayı çevirmek için tıklayınız.

Köksal Şahin
06-03-2025 03:15
#5922
Bu Sessizlik Neden?

Selamünaleyküm,

Geniş Müslüman toplulukların 'İslami faaliyetler' adı altında, Kur'an-ı Kerim'in gösterdiği ve Allah'ın elçilerinin yaşadığı istikametten çok farklı vadilere savrulduğu ve gruplara, hiziplere, cemaatlere ayrıldıkları bir çağı yaşıyoruz. Oysa bu durum Rabbimiz tarafından kesin olarak yasaklanmış değil miydi?

"Gerçek şu ki dinlerini parça parça edip kendileri de grup grup olanlar (var ya), senin onlarla hiçbir ilişkin (alakan) yoktur. Onların işi Allah'a aittir. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir." (6-En’âm 159)

Bu kardeşlerimize "gelin, hep birlikte Kur'an-ı Kerim'in gösterdiği istikamette yürüyelim" dediğimizde, aldığımız cevap maalesef derin bir sessizlik oluyor. Ben bu sessizliğin nedenini merak ediyorum. Acaba ortaya konulan davet mektubunda mı bir problem var? Yoksa yazılıp çizilen metinlerde Kur'an-ı Kerim ayetlerine ve Resûlullah S.A.V.'in fiillerine aykırı şeyler mi var? Ya da bu konular o kadar da önemli değil mi, daha öncelikli konularımız mı var?

Yoksa gerçekten bu sitede üç beş kişi kaldık da farkında mı değiliz?...

Selametle..


Enes Yılmaz
03-03-2025 22:12
#5921
Sünnetullah

Bismillahirrahmanirrahim.

"Bir cürümden dolayı bir kavmi helak eden Rabbiniz, bütün bu cürümlerin topluca işlendiği günümüz dünyasını hoş mu görüyor? "Geçmişte haddi aşan kavimleri helak ettim, ettim ama, her konuda haddi aşan bu ahir zaman kafirlerini, facirlerini, fasıklarını hoşgörmek ve başıboş bırakmak istiyorum!." mu diyor? Geçmiş kavimlerin helaklarıyla ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde;

"(Bu, ) daha önceden gelip-geçenler hakkında (uygulanan) Allah'ın sünnetidir. Allah'ın sünnetinde kesinlikle bir değişiklik bulamazsın." (33-Ahzâb 62)

buyuran Rabbiniz, iman edilmesi gereken bir başka Kitab'da(!) "Artık sünnetimi değiştirdim, artık insanları başıboş bıraktım ve artık helak yok!." buyurarak, Sünnetullah'ın değiştiğini mi bildiriyor?
Hiç kuşku duymadan "Hayır, elbetteki hayır" diyorsanız,
lütfen açın, açın artık gözlerinizi!. Ondört asır öncesinden şehadet parmağı ile orta parmağını birbirine yaklaştırarak size uzatan ve "Ben size, Kıyamet şu iki parmak kadar yakınlaşmış olduğu bir zamanda gönderildim" buyuran Resulullah (s.a.v.)'e bakın. Ondört asır önce birbirine yaklaştırılan bu mübarek parmakların, ondört asır gibi uzun bir aradan sonra artık bitiştiğini, birbirine yapıştığını görün!. Dünyanın ve dünya insanlığının içinde bulunduğu duruma bakan, alemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)'ı ve O'nun sünnetini çok iyi bilen İsrafil Aleyhisselam'ın, "Artık her an emir gelebilir" düşüncesiyle Sur'a yaklaştığını ve üflemeye hazır bir şekilde beklediğini hissedin!.

Sonra bu his ile,
imanınızdan kaynaklanan ve yüreğinizi haşyetle dolduran bu kıyamet hissiyle kendinize, kendi halinize ve nelerle uğraştığınıza, nelere sevinip-nelere üzüldüğünüze bir bakın!. Yüreğinizdeki kıyamet hissinin verdiği aydınlıkla gördüğünüz bu şeyler nefsinizin hoşuna gitmese de, sizler kendinize bakmaya ve kendinizi görmeye devam ediniz. Çünkü baktığınız ve gördüğünüz kişi sizsiniz, bu gerçekten sizsiniz ve siz gerçeksiniz!. Bu nedenle kendi gerçekliğinizi görmekten değil, yaptıklarınızdan ve yapmakta olduklarınızdan korkunuz!. Uzun vadeli hesaplarınızı, uzun vadeli projelerinizi, uzun vadeli emel ve düşüncelerinizi gördükten sonra, sizlere bu uzun vadeyi telkin eden şeytan aleyhillanenin, bu vaadinde durup-duramayacağını düşünün!."

Sona Son Kala
Mehmed ALAGAŞ




Güvenlik Kodu (*)
İşlemin sonucunu aşağıya yazınız : 9 çarpı 2 = ?


(*) Zorunlu

LÜTFEN DİKKAT:
IP numaranız kaydedilmektedir. Yorumlarınız sebebiyle ilgili kişi ve kurumların yasal işlemler başlatabileceğini unutmayınız. Aşağıdaki sebeplerle yorumlarınız onaylanmayacaktır.
  • Küfür, hakaret, tehdit, rencide edici ifadeler
  • İnançlara saldırı
  • Büyük harflerle yazılmış cümleler