Selam aleykum Mehmed abi,
Özellikle ilk kitaplarınızda sık sık Kelime-i Şahadat'ın sihirli bir söz olmadığını, bu sözü söyleyenin müslüman olabilmesi için söylediği sözün arkasında durup, hayatını bu yüce sözün anlam derinliğine göre düzenlemesi gerektiğini vurguluyordunuz. Yine kitaplarınızda Kur'an okumaya başlamadan önce Euzu Besmele çekmemiz gerektiğini, bizlerin de bildiği gibi bunun Kur'an'da geçtiğini söylüyorsunuz.
Sorum şu, nasıl ki inanılmadan, anlam derinliğine iman etmeden ve yaşamadan söylenilen Kelime-i Şahadat sözü havada kalır ve sahibine fayda vermezse, aynı şekilde inanılmadan söylenilen Euzu Besmele de Kur'an'ın anlaşılmasına fayda sağlamaz, değil mi?
Ali HAYDAR
Sayın Ali HAYDAR!
Sizin de altını çizdiğiniz gibi anlam derinliği düşünülmeden yapılan sığınma söyleminde, kişi yeterince fayda göremeyecek ve kapılar şeytana açık kalacaktır. Zaten dikkat edilirse ilgili ayet-i kerime'de "Kur'an okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım de." değil, "Kur'an okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın." denilmiştir. Dolayısıyla Rabbimizin bu husustaki emri "telaffuz"un ötesinde bir eylemdir. Konuyla ilgili "Kur'an'a Yönelirken" kitabının "Allah'ın Adıyla Gereği Gibi Okumak ve Dinlemek" bölümünden bir kısmı sizin vesilenizle tüm kardeşlerimizin istifadesine sunarken, meseleyi gündeme taşıdığınız için size teşekkür ediyoruz:
"... Kur'an-ı Kerim'i gereği gibi okumanın ne olduğu ve ne anlama geldiği ise, yine Kur'an-ı Kerim'de beyan edilmektedir. Kur'an-ı Kerim'i gereği gibi okumanın öncelikli şartı, kovulmuş şeytandan Allah'a sığınarak, Allah'ın adıyla okunmasıdır;
Kur'an okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allah'a sığın. (16-Nahl 98)
Şeytan aleyhillane gerçekten lanetlenmiş, gerçekten kovulmuş bir yaratıktır. Tabi ki şeytanın kovulmuş olması, bizim yanımızdan, bizim çevremizden değil, Rabbimizin katından kovulduğuna işaret etmektedir. Dolayısıyle bizler, bu lanetli yaratığı bütün bir yaşantımızda yanımızdan kovmakla ve ondan Allah'a sığınmakla yükümlüyüz.
Kur'an-ı Kerim'i okurken şeytan aleyhillaneden Allah'a sığınma vakıası ise, düşünmemiz gereken bir vakıadır!. Rabbimiz bizlere bunu neden emrediyor? Kur'an-ı Kerim okurken neden şeytanı yanınızdan kovun ve şeytandan Bana sığının buyuruyor? Veya, şeytandan Allah'a sığınmasak ne olur? Şeytandan Allah'a sığınmayan bir insan, Kur'an-ı Kerim'i okuyamaz mı? Kur'an-ı Kerim'in harflerini, kelimelerini görüp, bunları telaffuz edemez mi?
Elbetteki eder!.
Nitekim şeytandan Allah'a sığınmaları bir yana, bizatihi şeytanlaşan bel'amlar dahi, toplumların karşısında şakır şakır Kur'an-ı Kerim okumaktadırlar!. O halde neden, Kur'an-ı Kerim okurken şeytan aleyhillaneden Allah'a sığınmamız neden emredilmektedir?
İşte bu soruların en açık cevabı,
Kur'an-ı Kerim'i anlayabilmemiz ve bu anlayışla Kur'an-ı Kerim'den faydalanabilmemiz içindir. Çünkü şeytan aleyhillaneden Allah'a sığınmadığımız zaman, bu lanetli yaratık Kur'an-ı Kerim'i okumamıza değil, anlamamıza engel olacaktır. Verdiği ve vereceği vesvelerle hükmü çarpıtmamıza, hak olan hükümlere batıl yorumlar getirmemize neden olabilecektir!.
Nitekim Adem (a.s.)'a da yaklaşımı böyledir!.
... Bu ağaca yaklaşmayın ... (7-A'râf 19)
İlahi hükmüyle muhatap olan Adem (a.s.)'a ve Havva validemize vesvese verirken; İlahi hükmü inkar ettirmemiş, fakat bu hükme batıl ve şeytani bir yorum getirmiştir. Şeytan aleyhillanenin;
... Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, sizin iki melek olmamanız ve cennette ebedi kalmamanız içindir. (7-A’râf 20)
vesvesesiyle karşılaşan Adem (a.s.) ve Havva validemiz, bu şeytani vesvese ile ağaca yaklaşmışlardır.
İşte Kur'an-ı Kerim'i okurken şeytanın bu gibi vesveselerinden ve tüm şeytani yaklaşımlarından sakınabilmemiz için, şeytandan Allah'a sığınmamız emredilmekte ve bunun açık bir gereklilik olduğuna işaret edilmektedir. Kur'an-ı Kerim'i okurken buna dikkat ettiğimiz gibi, dinlerken de dikkat etme ve kovulmuş şeytandan Allah'a sığınarak dinleme durumundayız...."
9 Eylül 2014
insandergisi.com