ve mâ kâne en nâsu | : ve insanlar olmadı |
illâ | : ...den başka |
ummeten | : bir ümmet(ten) |
vâhideten | : tek, bir |
fahtelefû (fe ihtelefû) | : bundan sonra ihtilâfa, (anlaşmazlığa) düştüler |
ve lev | : ve eğer |
lâ kelimetun | : bir söz olmasaydı |
sebekat | : geçti, geçmiş |
min rabbike | : senin Rabbinden |
le kudiye | : mutlaka vuku bulurdu, olurdu, hüküm verilirdi |
beyne-hum | : onların aralarında olan |
fî-mâ | : o şeyde |
fî-hi | : onun hakkında |
yahtelifûne | : ihtilâfa düşüyorlar |