metâun | : bir metadır (geçinme) vardır |
fî ed dunyâ | : dünyada |
summe | : sonra |
ileynâ | : bize |
merciu-hum | : onların dönüşleri |
summe | : sonra |
nuzîku-hum | : onlara tattıracağız |
el azâbe eş şedîde | : şiddetli azabı |
bi-mâ | : şeyler sebebiyle, dolayısıyla |
kânû | : oldular |
yekfurûne | : inkâr ediyorlar (kâfir oluyorlar) |