fe el yevme | : böylece bugün |
nuneccî-ke | : seni kurtaracağız |
bi bedeni-ke | : senin bedenin ile |
li tekûne | : olman için |
li men | : o kimseler için |
halfe-ke \n(li men halfe-ke) | : senden sonra, senin arkanda \n: (senden sonraki nesl'e) |
âyeten | : bir âyet, delil (ibret) |
ve inne | : ve muhakkak ki, gerçekten |
kesîren | : çoğu |
min en nâsi | : insanlardan |
an âyâti-nâ | : âyetlerimizden |
le gâfilûne | : elbette habersiz olan, gâfil olan kimseler |