ulâike | : onlar |
lem yekûnû | : değildir, olmazlar, olamazlar |
mu'cizîne | : aciz bırakanlar |
fî el ardı | : yeryüzünde |
ve mâ kâne | : ve yoktur, olmaz |
lehum | : onlara |
min dûni allâhi | : Allah'tan başka |
min evliyâe | : velîlerden, dostlardan (bir dost) |
yudâafu | : kat kat ziyadeleştirilir, arttırılır |
lehum | : onlara |
el azâbu | : azap |
mâ kânû | : olmadılar |
yestetîûnes sem'a | : işitmeye güç yetirirler (sem'î hassaları çalışır) |
ve mâ kânû | : ve olmadılar |
yubsirûne | : görüyorlar (basar hassaları çalışıyor) |