kâlû | : dediler |
yâ nûhu | : ey Nuh |
kad | : olmuştu |
câdelte-nâ | : sen bizimle çekiştin, mücâdele ettin |
fe | : öyle ki, hatta |
ekserte | : sen çok oldun, çok ileri gittin |
cidâle-nâ | : bizimle çekişmede, mücâdelede |
fe'ti-nâ | : artık bize getir |
bi-mâ | : şeyleri |
teidu-nâ | : bize vaadettiğin |
in kunte | : eğer isen |
min es sâdikîne | : sadıklardan, doğru sözlülerden |