fe lemmâ | : böylece, olduğu zaman |
reâ | : gördü |
eydiye-hum | : onların elleri |
lâ tesilu | : uzanmadı (vasıl olmadı) |
ileyhi | : ona |
nekire-hum | : onları yadırgadı (ürktü) |
ve evcese | : ve hissetti |
min-hum | : onlardan (dolayı) |
hîfeten | : bir korku |
kâlû | : dediler |
lâ tehaf | : korkma |
in-nâ (inne-na) | : muhakkak ki biz |
ursilnâ | : biz gönderildik |
ilâ kavmi lûtin | : Lut kavmine |