ve kezâlike | : ve böylece |
mekkennâ | : yerleştirdik, mevki sahibi yaptık |
li yûsufe | : Yusuf'u |
fî el ardı | : yeryüzünde |
yetebevveu | : konaklar, yerleşir |
min-hâ | : oradan, orada |
haysu | : yer, yerde |
yeşâu | : diler |
nusîbu | : isabet ettiririz, göndeririz |
bi rahmeti-nâ | : rahmetimizi |
men neşâu | : dilediğimiz kimseye |
ve lâ nudîu | : ve zayi etmeyiz, kayba uğratmayız |
ecre el muhsinîne | : muhsinlerin ücretini, ecrini, karşılığını, mükâfatını |