ve kâle | : ve dedi |
yâ beniyye | : ey oğullarım |
lâ tedhulû | : girmeyiniz |
min bâbin | : kapıdan |
vâhidin | : tek |
ve udhulû | : ve giriniz |
min ebvâbin | : kapılardan |
muteferrikatin | : ayrı ayrı |
ve mâ ugnî | : ve ben kâfi gelemem, fayda veremem, gideremem |
ankum | : sizden, size |
min allâhi | : Allah'tan |
min şeyin | : bir şeyi (bir şeyden) |
inil hukmu (in el hukmu) | : hüküm ise |
illâ | : ancak, yalnız |
lillâhi (li allâhi) | : Allah'ın, Allah'a ait |
aleyhi | : ona |
tevekkeltu | : tevekkül ettim |
ve aleyhi | : ve ona |
fe li yetevekkeli | : artık tevekkül etsinler |
el mutevekkilûne | : tevekkül edenler |