vellezîne (ve ellezîne) | : ve o kimseler |
saberû | : sabrettiler |
ibtigâe | : istedi |
vechi rabbi-him | : Rab'lerinin yüzünü, Zat'ını |
ve ekâmû es salâte | : ve namazı ikame ettiler |
ve enfekû | : ve infâk ettiler |
mim-mâ | : şey(ler)den |
rezaknâ-hum | : onları rızıklandırdık |
sirren | : gizli olarak |
ve alâniyeten | : ve açık olarak |
ve yedreûne | : ve giderirler, savarlar |
bi el haseneti es seyyiete | : kötülüğü iyilik ile |
ulâike | : işte onlar |
lehum | : onlar için vardır |
ukbe ed dâri | : (bu) diyarın (bu dünyanın) sonucu |