e lem tere | : görmedin mi |
keyfe | : nasıl |
darabe allâhu meselen | : Allah örnek (misal) verdi |
kelimeten | : bir söz, bir kelime |
tayyibeten | : güzel |
ke şeceretin | : bir ağaç gibi |
tayyibetin | : güzel |
aslu-hâ | : onun kökü, aslı |
sâbitun | : sabit |
ve fer'u-hâ | : ve onun dalı |
fî es semâi | : semada |