unzur | : bak |
keyfe | : nasıl |
faddalnâ | : üstün kıldık |
ba'da-hum | : onların bir kısmını |
alâ ba'dın | : bir kısmına |
ve le el âhıretu | : ve muhakkak ahiret |
ekberu | : en büyük, daha büyük |
derecâtin | : dereceler |
ve ekberu | : ve en büyük |
tafdîlen | : üstünlük bakımından, fazl bakımından |