ve âti | : ve ver |
ze el kurbâ | : karib olan, yakınlık sahibi, akraba |
hakka-hu | : onun hakkı |
ve el miskîne | : ve miskinlere (çalışamayacak durumda olan ihtiyarlara) |
vebnes sebîli (ve ibne es sebîli) | : ve yolda olan |
ve lâ tubezzir | : ve savurma, israf etme |
tebzîren | : israf ederek, savurarak, malı gereksiz yere harcayarak |