kul | : de, söyle |
innemâ | : ancak, sadece, yalnız |
ene | : ben |
beşerun | : bir beşer |
mislu-kum | : sizin gibi |
yûhâ | : vahyediliyor |
ileyye | : bana |
ennemâ | : olduğu |
ilâhu-kum | : sizin ilâhınız |
ilâhun | : bir ilâh |
vâhidun | : tek, bir tane |
fe men | : artık kim |
kâne yercû | : dilerse |
likâe | : ulaşmayı, mülâki olmayı |
rabbi-hî | : Rabbine |
fe li ya'mel | : o zaman amel etsin, yapsın |
amelen sâlihan | : salih amel (nefs tezkiyesi) |
ve lâ yuşrik | : ve şirk koşmasın |
bi ıbâdeti | : ibadetine |
rabbi-hî | : onun (kendi) Rabbi |
ehaden | : (başka) birisi (başka birşeyi) |