kayyimen | : kayyum olarak, kıyâmete kadar devam ederek |
li yunzire | : uyarması için |
be'sen | : bir azapla |
şedîden | : şiddetli |
min ledun-hu | : (onun) katından, kendi katından |
ve yubeşşire | : ve müjdeler |
el mu'minîne ellezîne | : mü'minleri, o kimseler ki |
ya'melûn es sâlihâti | : salih (nefsi ıslâh edici) ameller yaparlar |
enne | : muhakkak, olduğunu |
lehum | : onlar için |
ecren | : bir ecir, mükâfat |
hasenen | : (en) güzel |