ve men azlemu | : ve daha zalim kimdir |
mimmen (min men) | : o kimseden |
zukkire | : zikredildi |
bi âyâti | : âyetler ile |
rabbi-hi | : onun Rabbi |
fe | : o zaman, öyleyse |
a'rada | : yüz çevirdi |
an-hâ | : ondan |
ve nesiye | : ve unuttu |
mâ kaddemet | : takdim ettiği şey(ler) |
yedâ-hu | : onun elleri |
innâ | : muhakkak ki biz |
cealnâ | : kıldık |
alâ kulûbi-him | : onların kalplerinin üzerine |
ekinneten | : ekinnet, fıkıh etmeye mani olan engel |
en yefkahû-hu | : onu fıkıh etmeleri |
ve fî | : ve vardır |
âzâni-him | : onların kulakları |
vakren | : vakra (işitme engeli) |
ve in | : ve şâyet, eğer |
ted'u-hum | : onları davet edersin |
ilel hudâ (ilâ el hudâ) | : hidayete |
fe len yehtedû | : bundan sonra asla hidayete eremezler |
izen | : öyleyse, o zaman |
ebeden | : ebediyyen, sonsuza kadar |