fentalakâ (fe intalakâ) | : böylece (ikisi) gittiler |
hattâ | : oluncaya kadar |
izâ | : olduğu zaman |
rakibâ | : (ikisi) bindi |
fî es sefîneti | : bir gemiye |
haraka-hâ | : onu deldi |
kâle | : dedi |
e harakte-hâ | : onu deldin mi |
li tugrika \n(garaka) | : garketmen (boğman, batırman) için \n: (garkoldu, boğuldu, battı) |
ehle-hâ | : onun ehlini (ahalisini, içinde bulunanları) |
lekad | : andolsun |
ci'te | : sen (geldin) yaptın, tahakkuk ettirdin |
şey'en | : bir şey |
imren | : büyük iş |