ve emmâ | : ve amma, fakat |
men âmene | : kim âmenû olursa (kim ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dilerse) |
ve amile sâlihan | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı, amel etti |
fe lehu | : o zaman onun için, onun |
cezâen | : karşılık, mükâfat |
el husnâ | : güzel |
ve se nekûlu | : ve söyleyeceğiz |
lehu | : ona |
min emri-nâ | : emrimizden |
yusren | : kolay olan |