kâlû | : dediler |
yâ ze el karneyni | : ey Zülkarneyn |
inne | : muhakkak |
ye'cûce | : yecüc |
ve me'cûce | : ve mecüc |
mufsidûne | : fesat çıkaranlar |
fî el ardı | : yeryüzünde |
fe | : bu yüzden, bu sebeple |
hel | : mı |
nec'alu | : biz kılalım, biz yapalım |
leke | : sana |
harcen | : harç, ücret |
alâ | : üzerine, e karşı, karşılık |
en tec'ale | : senin yapman |
beyne-nâ ve beyne-hum | : onlarla bizim aramız |
sedden | : bir set |