fe | : böylece |
etet bi \n(etet) | : getirdi \n: (geldi) |
hi | : onu |
kavme-hâ | : kendi kavmine (onun kavmine) |
tahmilu-hu | : onu taşıyor |
kâlû | : dediler |
yâ meryemu | : ey Meryem |
lekad | : andolsun ki |
ci'ti | : sen geldin, sen yaptın |
şey'en | : bir şey |
feriyyen | : acayip, çirkin, kötü |