ve kâleti | : ve dedi |
el yahûdu | : yahudiler |
leyseti | : değil |
en nasârâ | : hristiyanlar |
alâ | : üzerine |
şey'in | : bir şey |
ve kâleti | : ve dedi |
en nasârâ | : hristiyanlar |
leyseti | : değil |
el yahûdu | : yahudiler |
alâ | : üzerine |
şey'in | : bir şey |
ve hum | : ve onlar |
yetlûne | : okuyorlar |
el kitâbe | : kitap |
kezâlike | : bunun gibi |
kâle | : dedi |
ellezine | : onlar |
lâ ya'lemûne | : bilmiyorlar |
misle | : benzer, gibi |
kavli-him | : onların sözleri |
fe | : o zaman, böylece |
allâhu | : Allah |
yahkumu | : hükmedecek, hüküm verecek |
beyne-hum | : onların araları |
yevme el kıyâmeti | : kıyâmet günü |
fî mâ | : o şey hakkında |
kânû | : oldular, idiler |
fî hi | : onun hakkında |
yahtelifûne | : ihtilâf ediyorlar, ayrılığa düşüyorlar |