yes'elûne-ke | : sana soruyorlar, sorarlar |
an | : den |
el ehilleti | : hilâller (Ay'ın hilâl şeklinden dolunay olana kadar geçirdiği hilâl şekilleri) |
kul | : de, söyle |
hiye | : o |
mevâkîtu | : vakitleri bildiren vakit ölçüsü |
li en nâsi | : insanlar için |
ve el haccı | : ve hac |
ve leyse | : ve değildir |
el birru | : birr, ebrar yapan davranış biçimi |
bi en te'tû | : gelmeniz, girmeniz |
el buyûte | : evler |
min zuhûri-hâ | : onun arkasından |
ve lâkinne | : ve lâkin, fakat, oysa |
el birre | : birr, ebrar yapan davranış biçimi |
menittekâ (men ittekâ) | : kişi takva sahibi olur |
ve u'tû | : ve gelin, girin |
el buyûte | : evler |
min ebvâbi-hâ | : onun kapılarından |
ve ittekû | : ve takva sahibi olun |
allâhe | : Allah |
lealle-kum | : umulur ki böylece siz |
tuflihûne | : felâha, kurtuluşa erersiniz |