e lem tera | : görmedin mi |
ilâ ellezîne | : o kimseleri, onları |
haracû | : çıktılar |
min diyâri-him | : kendi diyarlarından, yurtlarından |
ve hum | : ve onlar |
ulûfun | : binlerce |
hazara | : korku |
el mevti | : ölüm |
fe | : o zaman, halbuki, oysa |
kâle | : dedi |
lehum | : onlara |
allâhu | : Allah |
mûtû | : ölün |
summe | : sonra |
ahyâ-hum | : onları diriltti |
inne | : muhakkak ki |
allâhe | : Allah |
le | : mutlaka, elbette |
zû | : sahip |
fadlin | : fazl, fazl nuru |
alâ en nâsi | : insanlar üzerine |
ve lâkinne | : ve lâkin, fakat |
eksere | : daha çok, çoğu |
en nâsi | : insanlar |
lâ yeşkurûne | : şükretmiyorlar |