lâ ikrâhe | : icbar, zorlama yoktur |
fî ed dîni | : dînde |
kad | : olmuştu |
tebeyyene | : beyan oldu, açığa çıktı, açıklandı |
er ruşdu | : rüşd, irşad olma yolu, hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol |
min el gayyi | : gayy yolundan, dalâlet yolundan, |
fe | : o zaman, böylece, artık |
men | : kim |
yekfur | : inkâr eder |
bi et tâgûti | : tagutu, insan ve cin şeytanları |
ve yu'min | : ve îmân eder |
bi allâhi | : Allah'a |
fe | : o zaman, böylece, artık |
kad istemseke | : tutunmuştur |
bi el urveti | : bir kulpa |
el vuskâ | : sağlam |
lâ infisâme | : kopma yoktur, olmaz (kopmaz) |
lehâ | : onda, onun |
ve allâhu | : ve Allah |
semîun | : en iyi işiten |
alîmun | : en iyi bilen |