yâ eyyuhâ | : ey |
ellezine | : o kimseler, onlar |
âmenû | : âmenû oldular (Allah'a ulaşmayı dilediler), îmân ettiler |
enfikû | : infâk edin, verin |
min tayyibâti | : temiz olanlardan, iyilerinden |
mâ kesebtum | : kazandığınız şeyler |
ve mimmâ (min mâ) | : ve şeylerden |
ahracnâ | : biz çıkardık |
lekum | : sizin için |
min el ardı | : arzdan, yerden |
ve lâ teyemmemû | : ve yönelmeyin, kalkışmayın |
el habîse | : kötü, fena, kalitesiz |
min-hu | : ondan |
tunfikûne | : infâk ediyorsunuz, veriyorsunuz |
ve lestum | : ve siz değilsiniz |
bi âhızî-hi | : onu alacak olan |
illâ en tugmidû | : ancak göz yummadan, güzü kapalı |
ve a'lemû | : ve bilin |
enne allâhe | : Allah'ın ..... olduğunu |
ganiyyun | : gani, zengin, hiçbir şeye muhtaç olma- |
hamîdun | : hamdedilen |