ve | : ve |
zallelnâ | : gölgeledik, gölge yaptık |
aleykum | : sizin üzerinize |
el gamâme | : bulut |
ve | : ve |
enzel-nâ | : biz indirdik |
aleykum | : sizin üzerinize |
el menne | : kudret helvası |
ve | : ve |
es selvâ | : bıldırcın |
kulû | : yeyin |
min | : den |
tayyibâti | : temiz olanlar, helâl olanlar |
mâ | : şey(ler) |
razaknâ-kum | : sizi rızıklandırdık |
ve | : ve |
mâ zalemû-nâ | : bize zulmetmediler |
ve | : ve |
lâkin | : lâkin, fakat |
kânû | : oldular |
enfuse-hum | : kendi nefsleri, kendileri |
yazlimûne | : zulmediyorlar |