fe | : artık |
veylun | : yazıklar olsun, vay haline |
lillezîne (li ellezîne) | : o kimselere, onlara |
yektubûne | : yazarlar |
el kitâbe | : kitap |
bi eydî-him | : elleriyle |
summe | : sonra |
yekûlûne | : derler |
hâzâ | : bu |
min indillâhi (inde allâhi) | : Allah'ın katından |
li yeşterû | : satmak için |
bi-hi | : onu |
semenen | : bedel, ücret |
kalîlen | : az |
fe | : artık |
veylun | : yazıklar olsun, vay haline |
lehum | : onlara |
mimmâ (min mâ) | : şey(ler)den |
ketebet | : yazdı |
eydî-him | : onların elleri, kendi elleri |
ve veylun | : ve yazıklar olsun, vay haline |
lehum | : onlara |
mimmâ (min mâ) | : şey(ler)den |
yeksibûne | : iktisap ediyorlar, kazanıyorlar |