fe | : artık, böylece, bunun üzerine |
ekelâ | : ikisi yedi |
min-hâ | : ondan |
fe | : böylece, artık, o zaman |
bedet | : ortaya çıktı, açıldı |
lehumâ | : ikisinin |
sev'âtu-humâ | : ikisinin avret yerleri, ayıp yerleri |
ve tafıkâ | : ve ikisi başladı |
yahsıfâni | : ikisi örtüyor |
aleyhimâ | : kendi üzerlerini |
min varakı | : yapraklardan |
el cenneti | : cennet |
ve asâ | : ve isyan etti, asi oldu |
ademu | : Âdem |
rabbe-hu | : onun (kendi) Rabbi |
fe | : artık, böylece |
gavâ | : azdı |