kâlehbitâ (kale ihbitâ) | : 'ikiniz inin' dedi |
min-hâ | : oradan |
cemîan | : hepiniz |
ba'du-kum | : sizin bir kısmınız |
li ba'dın | : bir kısmına |
aduvvun | : düşman olarak |
fe | : artık, bundan sonra |
immâ | : fakat, olduğu zaman |
ye'tiyenne-kum | : size mutlaka gelecek |
min-nî | : benden |
huden | : hidayet |
fe | : o zaman, artık |
men ittebea | : kim tâbî olursa |
hudâye | : hidayetim, hidayetçim |
fe | : artık |
lâ yadıllu | : dalâlette kalmaz |
ve lâ yeşkâ | : ve şâkî olmaz |