ve in-nî | : ve muhakkak ki ben |
le gaffârun | : elbette, mutlaka gafur olan, mağfiret eden (günahları |
li men | : kimse için |
tâbe | : tövbe etti |
ve âmene | : ve âmenû oldu (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı diledi) ve kalbine îmân yazılıp mü'min oldu |
ve amile sâlihan | : ve salih ameller (nefsi ıslâh edici ameller) yaptı |
summe | : sonra |
ihtedâ | : hidayete erdirildi |