ve zennûni (za en nuni) | : ve Zennun (Yunus |
iz zehebe | : gitmişti |
mugâdıben | : gadaplanarak, öfkelenerek |
fe | : böylece |
zanne | : zannetti |
en len nakdire | : muktedir olamayacağız |
aleyhi | : ona |
fe | : o zaman, böylece |
nâdâ | : nida etti |
fî ez zulumâti | : karanlıklar içinde |
en lâ ilâhe | : ilâh olmadığını (ilâh yoktur) |
illâ | : den başka |
ente | : sen |
subhâne-ke | : sen sübhansın, münezzehsin |
in-nî | : muhakkak, gerçekten ben |
kuntu | : ben oldum |
min ez zâlimîne | : zalimlerden |