men | : kim |
kâne | : oldu |
yezunnu | : zanneder |
en len yensure-hu | : ona asla yardım etmez |
allâhu | : Allah |
fî ed dunyâ | : dünyada |
ve el âhıreti | : ve ahiret |
felyemdud (fe li yemdud) | : böylece, o zaman uzatsın |
bi sebebin | : sebebi, vesileyi, aracı (bir irtibat vesilesini) |
ilâ es semâi | : semaya |
summe | : sonra |
li yakta' | : kessin |
felyenzur (fe li yenzur) | : o zaman baksın |
hel | : mı |
yuzhibenne | : giderir |
keydu-hu | : onun tuzağı, hilesi |
mâ yagîzu | : öfkelendiği şey |