inne ellezîne | : muhakkak o kimseler, onlar |
yuhıbbûne | : severler |
en teşîa | : yayılması |
el fâhışetu | : fuhşiyat, kötülükler, fahişelik |
fî ellezîne | : o kimseler içinde |
âmenû | : âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
lehum | : onların, onlar için vardır |
azâbun | : azap |
elîmun | : elîm, acı |
fî ed dunyâ | : dünyada |
ve el âhırati | : ve ahirette |
vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
ya'lemu | : o bilir |
ve entum | : ve siz |
lâ ta'lemûne | : bilmiyorsunuz, bilmezsiniz |