fe in | : artık, o zaman eğer |
lem tecidû | : bulamazsınız |
fî-hâ | : orada |
ehaden | : birisi |
fe | : o zaman |
lâ tedhulû-hâ | : ona (oraya) girmeyin |
hattâ | : oluncaya kadar |
yu'zene | : izin verilir |
lekum | : size |
ve in | : ve eğer |
kîle | : denir |
lekum | : size |
irciû | : dönün |
ferciû (fe irciû) | : o zaman dönün |
huve | : o |
ezkâ | : daha temiz, daha uygun |
lekum | : sizin için |
vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
bimâ | : şeyleri |
ta'melûne | : yapıyorsunuz |
alîmun | : en iyi bilen |