ulâike | : işte onlar |
yuczevne | : mükâfatlandırılır |
el gurfete | : oda, yüksek yer, yüksek makam |
bi mâ | : sebebiyle, dolayısıyla |
saberû | : sabrettiler |
ve yulekkavne | : ve karşılanırlar |
fî-ha | : orada |
tahiyyeten | : hayır dualarla, hürmet ve selâmet dilekleriyle |
ve selâmen | : ve selâm |