اَلَّا يَسْجُدُوا لِلّٰهِ الَّذ۪ي يُخْرِجُ الْخَبْءَ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَيَعْلَمُ مَا تُخْفُونَ وَمَا تُعْلِنُونَ
Göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran, gizlediklerinizi de, açığa vurduklarınızı da bilmekte olan Allah'a secde etmesinler diye (haktan uzak tutulmuşlar).
ellâ yescudû | : nasıl secde etmezler |
li | : için |
allâhi | : Allah |
ellezî (lillâhillezî) (li allâhi ellezî) | : ki o |
yuhricu | : çıkarır |
el hab'e | : gizli olan, saklı olan |
fî es semâvâti | : semalarda, göklerde |
ve el ardı | : ve yeryüzünde, yerde |
ve ya'lemu | : ve bilir |
mâ tuhfûne | : sizin sakladığınız şeyi |
ve mâ tu'linûne | : ve açıkladığınız şeyi |