em | : yoksa, veya |
men | : kim, kimse |
yehdî-kum | : sizi hidayet eder |
fî | : içinde |
zulumâti | : karanlıklar |
el berri | : kara |
ve el bahri | : ve deniz |
ve men | : ve kimse |
yursilu | : gönderir |
er riyâha | : rüzgârlar |
buşren | : müjdeleyici olarak |
beyne yedey | : (elleri arasında) önünde |
rahmeti-hi | : onun rahmeti |
e | : mı |
ilâhun | : bir ilâh |
mea allâhi | : Allah ile beraber |
teâlallâhu (teâlâ allâhu) | : Allah yücedir |
ammâ | : şeylerden |
yuşrikûne | : şirk koşuyorlar |