fe | : artık, böylece |
lemmâ | : olduğu zaman |
câe-hâ | : oraya geldi |
nûdiye | : nida edildi, seslenildi |
en bûrike | : mübarek kılındı |
men | : kimse(ler) |
fî en nâri | : ateşin içinde, yanında |
ve | : ve |
men | : kimse(ler) |
havle-hâ | : onun etrafında |
ve subhâne allâhi | : ve Allah |
rabbi el âlemîne | : âlemlerin Rabbi |