ve asbaha | : ve sabahladı |
fuâdu | : kalbi, gönlü |
ummi | : annesi |
mûsâ | : Musa |
fârigan | : boş |
in kâdet | : az kalsın, neredeyse |
le | : elbette, mutlaka |
tubdî | : açıklayacak |
bi-hi | : onu |
lev lâ | : olmasa |
en rabatnâ | : rabıta kurmamız, bizim bağlamamız |
alâ kalbi-hâ | : onun kalbine |
li tekûne | : olması için |
min el mu'minîne | : mü'minlerden |