fe | : böylece |
asbaha | : sabahladı |
fî el medîneti | : şehirde |
hâifen | : korkarak |
yeterakkabu | : gözetleyerek, gözleyerek |
fe | : o zaman, böylece, fakat |
izâ | : olduğu zaman |
ellezî | : ki o |
istensara-hu | : ondan yardım istedi |
bi el emsi | : dün |
yestasrihu-hu | : ondan yardım istiyor |
kâle | : dedi |
lehu | : ona |
mûsâ | : Musa |
inne-ke | : muhakkak sen |
le | : elbette, mutlaka |
gaviyyun | : azgın |
mubînun | : apaçık |