ve kîled'û (kîle ud'û) | : ve 'çağırın' denildi |
şurekâe-kum | : sizin ortaklarınız |
fe | : artık, bunun üzerine |
deav-hum | : onları çağırdılar |
fe | : artık, fakat |
lem yestecîbû | : icabet etmezler |
lehum | : onlara |
ve reavu | : ve gördüler |
el azâbe | : azap |
lev | : eğer, keşke |
enne-hum | : onların olduğu |
kânû | : oldular |
yehtedûne | : hidayete erenler |