ve iz | : ve o zaman ...olmuştu |
gadavte | : sabah erken |
min ehli-ke | : ailenden |
tubevviu | : yerleştiriyorsun |
el mu'minîne | : mü'minleri |
makâide | : durulacak yerler, mevziler (uygun yerler) |
li el kıtâli | : savaş için |
ve allâhu | : ve Allah |
semîun | : en iyi işiten |
alîmun | : en iyi bilen |