rabbe-nâ | : Rabbimiz |
inne-nâ | : muhakkak ki biz |
semi'nâ | : işittik |
munâdiyen | : nida eden, davetçi |
yunâdî | : davet ediyor |
li el îmâni | : îmâna |
en âminû | : âmenû olmak, îmân etmek |
bi rabbi-kum | : Rabbinize |
fe âmennâ | : o zaman, böylece biz âmenû olduk îmân ettik |
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
fe agfir lenâ | : o halde, artık bizi mağfiret et |
zunûbe-nâ | : günahlarımız |
ve keffir annâ | : ve bizden ört |
seyyiâti-nâ | : günahlarımızı |
ve teveffe-nâ | : ve bizi vefat ettir, öldür |
mea el ebrâri | : ebrar olan (Allah'a ulaşan ve veli olan cennetlik) kullarınla beraber |