lâkin ellezîne | : lâkin, fakat onlar, ... olanlar |
ittekav | : takva sahibi oldular |
rabbe-hum | : Rab'lerine |
lehum | : onlar için, onlara |
cennâtun | : cennetler |
tecrî | : akar |
min tahti-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler |
hâlidîne fî-hâ | : onun içinde ebedîyyen kalacak olanlar |
nuzulen | : ağırlama, ziyafet sofraları var |
min indi allâhi | : Allah'ın katından |
ve mâ inde allâhi | : ve Allah'ın katındaki şeyler |
hayrun | : daha hayırlı |
li el ebrâri | : (cennete ehil olan) ebrar kullar için |