iz kâlet | : demişti |
imraetu ımrâne | : İmrân'ın kadını |
rabbi | : Rabbim |
in-nî | : muhakkak ki ben |
nezertu leke | : senin için adadım |
mâ fî batnî | : karnımda olanı |
muharraran | : hür olarak |
fe tekabbel min-nî | : artık benden kabul et |
inne-ke | : muhakkak ki sen |
ente es semîu el alîmu | : sen en iyi işiten, en iyi bilensin |