iz kâle allâhu | : Allah (şöyle) buyurmuştu |
yâ îsâ innî | : ey İsa, muhakkak ki ben |
muteveffî-ke | : seni vefat ettirecek olan |
ve râfiu-ke | : ve seni yükseltecek olan |
ileyye | : bana, kendime |
ve mutahhiru-ke | : ve seni temizleyecek olan |
min ellezîne | : o kimselerden, onlardan |
keferû | : inkâr ettiler |
ve câilu | : ve kılacak olan |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
ittebeû-ke | : sana tâbî oldular |
fevka | : üstün |
ellezîne | : o kimseler |
keferû | : inkâr ettiler |
ilâ yevmil kıyâmeti | : kıyâmet gününe kadar |
summe | : sonra |
ileyye | : bana |
merciu-kum | : sizin dönüşünüz |
fe ahkumu | : o zaman, ben hüküm vereceğim |
beyne-kum | : sizin aranızda |
fî-mâ kuntum | : sizin ... olduğunuz şeyde |
fî-hi tahtelifûne | : hakkında ihtilâf ettiğiniz, ayrılığa düştüğünüz |