ve iz ehaze allâhu | : ve Allah aldığı zaman |
mîsâkan | : misak |
nebiyyîne | : peygamberler |
lemâ | : olduğu zaman |
âteytu-kum | : size verdim |
min kitâbin | : (kitaptan) kitabı |
ve hikmetin | : ve hikmet |
summe | : sonra |
câe-kum | : size geldi |
resûlun | : resûl |
musaddikun | : tasdik eden |
limâ | : o şeyi |
mea-kum | : sizinle beraber |
le tu'minunne bi-hî | : mutlaka ona îmân edeceksiniz |
ve le tensurunne-hu | : ve mutlaka ona yardım edeceksiniz |
kâle | : dedi, söyledi |
e akrartum | : ikrar ettiniz mi, kabul ettiniz mi |
ve ehaztum | : ve aldınız |
alâ zâlikum | : bunu üzerinize |
ısrî | : zor, ağır |
kâlû | : dediler |
akrarnâ | : ikrar ettik, kabul ettik, |
kâle | : dedi |
fe eşhedû | : o zaman, öyle ise, şahit olun |
ve ene mea-kum | : ve ben, sizinle beraberim |
min eş şâhidîne | : şahitlerden |